top of page

Kurtulmuş Sakarya da

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bugün bir dizi programa katılmak üzere Sakarya'ya geldi.


AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda basınla bir araya gelen Kurtulmuş, gündem hakkında değerlendirmede bulundu. Programa; Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever MKYK üyesi Ahmet Gümüş, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu katıldı.


Kurtulmuş şöyle konuştu.

Türkiye siyasetinin dili zehirlenmek isteniyor. Çirkin alışkanlık hali doğuyor. Birbirimizin düşmanı değil rakibiyiz. Somut projeler teklif edemeyen siyasiler ne yaptığının bilincinde değil. Sakarya'da 100 kişiye sorsak çoğu hakaretleri reddeder. Yalan ve hakaret siyasetine herkes karşı çıkar. Bilerek ve tasarlayarak bir tv programında hakaret sözlerinin söylenmiş olması şaşırtıcıdır.

CHPli 2 yöneticisinin Cumhurbaşkanına hakaret etmesine sessiz kalınması akıl dışıdır. Sayın Kılıçdaroğluna ve Akşener'e hakaret verilmiş olsaydı karşılığını hemen verirdik. O stüdyodaki olaydan sonra bazı muhalefet partililer Erdoğana hakarete karşı çıkacağına alkış tuttu. Siyasetin ipinin ucu kaçtı. Zehirleyen siyaset dilinin yaygınlaşması kaygı vericidir. Siyaset bu değildir. Eleştiriyi makul düzeyde ve üslupla yapacağız. Milletin hayrına olan eleştiriyi kabul ederiz ama hakareti bir eleştiri olarak kabul etmeyiz. Dünyanın hiçbir bölgesinde böylesi bir hakaret ne basın özgürlüğü ne de eleştiri olarak kabul edilebilir. Bu hakaret sadece Cumhurbaşkanına değil O'nu seçenlere ve 84 milyon vatandaşa yapılmış demektir. Yalan, iftira ve hakaret siyaseti son bulmalıdır.


İstanbul ve İstanbullular bunları hak etmiyor. Yol boyunca gördüğümüz manzara içler acısıydı. Gidemeyen ambulanslar, gelşigüzel park edilen araçlar ve uzun kuyrukta seyreden insanlar... Yönetim zaafiyetinin ortada olduğu açıktır. İstanbul Büyükşehir belediye başkanının bir yemek bahanesi ile hizmetten uzak durması da gariptir. Bir yetkilinin böyle bir mağduriyet durumunda görevinin başında olmaması kabul edilebilir birşey değildir.

Vatandaşımız lafları saatler boyunca dinler, ama vatandaşımız zor zamanda kendisine yanlış yapanı bir yere kaydeder ve sandıkta cevabını verir. Bu durum yönetim zaafiyeti ve ciddiyetsizliktir. Diyelim ki büyükelçiye söz verilmiştir, ama çok mu zordu telefon açıp ortalık kötü gelemem demek... Hem yemeğe katılıp hem de çeşitli bahanelerle örtmeye çalışmak görev ciddiyetsizliğidir. Bütün seçilenlerin milletin hayrına çalıştığına inanıyoruz. Bu hem demokrasi tarihinde, hem vatandaşın gönlünde bir talihsizlik olarak kaydolmuştur.



bottom of page