top of page

Patlama sonrası ilk açıklama!

Hendek İlçesinde bulunan havai fişek fabrikasında 3 Temmuz’da meydana gelen patlama sonrasında firma adına ilk açıklama Hukuk Müşaviri Mehmet Mangıroğlu’ndan geldi. Avukat Mangıroğlu, “Hiçbir insan kendi canının da olduğu yerde böyle bir olay yaşansın istemez. Olay sırasında Yaşar Coşkun ve 19 yaşındaki oğlu da fabrikadaydı” dedi.

NE OLMUŞTU?

3 Temmuz günü Hendek İlçesinde buluna havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 kişinin ölmüş, 114 kişi ise hayatını kaybetmişti. 50 kilometre uzaklıktan bile net bir şekilde duyulan patlama sonrasında Yaklaşık 18 saat süren çalışma neticesinde yangın tamamen söndürülmüş, patlamadan yalnızca 6 gün sonra Adapazarı İlçesi Taşkısığı Mahallesindeki atıl durumdaki bir taş ocağında imha edilmeye götürülen havai fişeklerin patlaması sonucu 3 Jandarma Patlayıcı Uzmanı şehit olmuş, 9 kişi ise yaralanmıştı. Öte yandan ilk patlama sonrasında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Fabrika Sorumlu Müdürü A.A., Fabrika Müdürü ve Genel Ustabaşı H.A.V., Genel ustabaşı E.Ö. ile İş Güvenliği Uzmanı A.B. ile fabrika sahibi Y.C. gözaltına alınarak çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.


TARİHİNİ ANLATTI

Yaşanan patlama sonrasında fabrika adına ilk kez Haberlisin.com’a açıklama yapan Hukuk Müşaviri Avukat Mehmet Mangıroğlu, “Bu fabrika 1970’lerde kurulmuştu mantar fabrikası olarak daha sonra Havai Fişek Fabrikasına dönüştü. Ailenin büyüğü olan Hüseyin Coşkun Erenler İlçesinde üretim yaparken 3 oğlu ileri tarihte Geyve’de fabrika kurdu ve burada da bazı patlamalar oldu. Daha sonra teknolojinin gelişmesi ve sahanın dar olması nedeniyle Erenler’de bulunan bu fabrika Hendek İlçesinde bulunduğu alana taşındı. Topluma yanlış intikal eden konu, diğer fabrikalardaki patlamalarında buraya mal edildiğini biliyoruz ancak işin aslı öyle 7 ila 8 kere değil, burada toplamda 3 patlama yaşandı” dedi.


SON SİSTEM MAKİNELER GETİRİLDİ

Yaşanan üzücü olayın nedeninin araştırıldığını ancak insan hatası üzerinde durulduğunu belirten Avukat Mangıroğlu, “Bu sektörde en yaygın bilinen isim olan Çinlilerle devamlı temaslarda bulunuldu. Hatta bu olayın yaşandığı ‘Çin Mahallesi’ olarak tabir edilen yerde bir Çinli Uzmanın çalıştığını, bir bayram tatili için kendi ülkesine gittiğini ancak koronavirüs salgını nedeniyle geri gelemediğini biliyoruz. Yaşar Coşkun, sık sık Çin’e giderek temaslarda bulundu ve son sistem makineleri getirdi. Bu makineler her zaman insanla çalıştırıldı ve en ufak bir hata da bile maalesef böyle acı sonuçlara yol açtı. Kötü emsal alınmaz ama bu patlayıcı maddelerin imha için taşındığı sırada Taşkısığı Mahallesinde meydana gelen üzücü hadise de bir bakıma bunun teyididir. Orada da uzman kişiler çalışıyordu ama orada bile insanoğlunun hatasının olabileceği ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.


“YAŞAR COŞKUN’UN OĞLU DA YARALANDI”

Patlama sırasında Fabrika sahibi Yaşar Coşkun ve 19 yaşındaki oğlu Hüseyin Can Coşkun’un da fabrikada olduğu ve oğlunun yaralandığını belirten Avukat Mangıroğlu, “Şuandaki bu patlamayla ilgili olarak Sakarya Üniversitesince oluşturulan bir heyete Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tespit yaptırıldı. Bizlerde onun sonucunu bekliyoruz. Bunun neden olduğu, neden patlama yaşandığı o raporla görülecek. Bu rapordan sonra da kusuru olanlara yönelik Sakarya Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılacak ama bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum, hiçbir insan kendi canının da olduğu yerde böyle bir olayın olmasını istemez. Olay anında Yaşar Coşkun’un kendisi de, 19 yaşındaki oğlu da oradaydı. Nitekim olayda oğlu da yaralandı. Bu olayda ölenlere rahmet diliyoruz. Yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Coşkun Ailesi de, bizde Sakaryalı olarak hepimiz bu olaydan dolayı son derece üzgünüz. Bunun sonrasındaki taşıma işlemi sırasında olan olayla vefat eden 3 şehidimizde acımızı bir kez daha katlamıştır. Şehitlerimize rahmet, aileleri ve Türk Milletine başsağlığı diliyoruz” şeklinde konuştu.


O İDDİALAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Patlama sonrası gözaltına alınarak tutuklanan Fabrika İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı A.B.’nin suçlamalarıyla ilgili olarak konuşan Avukat Mangıroğlu, “Yönetici konumundakilere bir suçlama var, bunu görüyoruz ancak burada sadece çalışanlar, sorumlular, mühendisler, uzmanlar değil kendileri de var. Candan aziz bir şey yok, mukayese ederseniz kendi canları da var. Çıkıp; ‘Benim bundan haberim yoktu. Şunu yaptım, bunu yaptım’ iddialarının hayatın gerçeğiyle alakası yok. Bu mantık hayatın gerçeğine aykırı, kimse kimseyi zorla çalıştırmadı. 2 yıla yakın bir süredir orada çalışan bir insanın; ‘Ben onun yerini bilmiyordum’ demesi açıkça özrü kabahatinden büyük anlamına gelir. Hem İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olup hem de böyle bir düşünce tarzına sahip olmak hayatın olağan akışına aykırıdır” dedi.



bottom of page