top of page

Mutfağınızı aradığınız gün bu işi bırakırım

Mavi Durak olarak bilinen Bağlar Caddesi'ne bağlantılı sokaklar, son dönemde birbiri ardına açılan şirin ve kafe-restoranlar, kimi zaman iş çıkışı, kimi zaman bir kahvaltı arayışımızda soluklanmamızı sağlıyorlar. Hayat koşturmasında verilen kısa aralarda, kuşkusuz bize ev sahipliği de yapıyorlar.


Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalıştıktan sonra, kamudan ayrılan eşi Tuncay Tütüncü ile birlikte Pera Gayrımenkul Danışmanlığı'nı kuran Elif Tütüncü, şimdi de bir aile işletmesi olarak Minori Kafe'yi açtı.


Ama o öyle bir kafe açmak istiyordu ki ; farklı olmalıydı..



En büyük hayali bir kafe sahibi olmak idi. Ama bu hayal içinde çok farklı idealleri barınıyordu. Bankacılık sektöründeki kariyer telaşı, bu hayali hep ertelemesine neden oldu.

Ama o öyle bir kafe açmak istiyordu ki ; farklı olmalıydı. Ve en önemlisi, küçüklüğünden bu yana en büyük uğrası olan Mutfak kısmında bizzat kendisi olmalıydı. Çünkü ; yemek yapmak bir tutkuydu onun için ve o tutkuyu hiç tanımadığı insanlarla buluşturmak istiyordu. Ve bunun için sadece kendi bildiklerinin yeterli olmayacağını hissediyordu. Bu işi yapacaksa eğitimini de almalıydı. O da öyle yaptı.


Tam 1 yıl boyunca İstanbul'da pasta ve yemek eğitimi alan Elif Tütüncü, sonunda hayallerini gerçekleştirdi. Minori Kafe açıldı.






Bu şirin ama bir o kadar şık aile işletmesi sanki evinizde gibi hissettiriyor kendinizi. Zaten Elif hanım da en büyük isteklerinin bu olduğunu ifade ediyor. Kafe'ye gelenleri müşteri gibi görmüyor, kendisi mutfağından çıkan birbirinden leziz yiyecekleri misafirlerine ikram ediyor gibi hissediyor ve ekliyor..


Misafirin yüzündeki o tebessüm var ya.. O dünyaya değer


'' Şöyle düşünün. Bir yerde bir şeyler yiyip içtiğinizde aklınızdaki ilk soru, ''Güvenilir mi; hyjen koşularına uygun mu ; acaba hangi ürünleri kullanıyorlar.'' Minori Kafe de bu soruların cevabı net. Ben mutfağımda hangi ürünleri kullanıyorsam burada da böyle. Hep diyorum, ben güvenle yiyemediğim hiç bir ürünü misafirlerimize sunmam. Minori Kafe'nin konsepti bu. .Bir gün mutfağınızı aradığınız zaman ben bu işi bırakırım.. Evinin mutfağında gibi hissetmelisiniz. Benin en çok hoşuma, yemekleri tatlıları yiyen misafirlerimizin tarifi sorması gidiyor .Elbette işletmelerin dönebilmeleri için parada kazanmaları lazım. Ama bir yemeği yiyen misafirin yüzündeki o tebessüm var ya.. O dünyaya değer..''


İZMİR'İN MEŞHIUR BOYOZU ANADOILU MUTFAĞI ENFES TATLILAR


Minori Kafe, her ürününde iddialı ama İzmir'in meşhur boyozunda daha çok iddialı. İzmir'in en tanınan boyoz markası Dostlar Fırını tarafından soğuk zincirle Minori'ye ulaştırılan boyozlar burada pişirilerek çıtır çıtır ikram ediliyor. Minori Kafe'nin sade, ıspanaklı, çikolota, kıymalı, tahinli, cevizli, susamlı, haşhaşlı, peynirli, zeytinli ve labneli türleri bulunan boyozu çok beğeniliyor.




bottom of page