Fiskobirlik Başkanı Lütfi Bayraktar ; özelikle son aylarda ismi çok konuşuluyor. Sakarya Büyükşehir Belediyesinin Sakarya’da kurmayı planladığı Çikolata Fabrikası sonrası bazı kesimlerce ısrarla Fiskobirlik’in Giresun’daki yatırımlarını Sakarya’ya çekeceği yönünde haberler yer aldı. Haberler bir yana bazı siyasi partilerden; sanki böyle bir konu varmış gibi açıklamalarda gelmeye başladı.
Bu şehir efsanesi öyle bir hal alınca en sonunda Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce; ‘’Yapmayın kardeşim ; günahtır. Bu fabrika bizim belediye olarak projemiz; bizde Lütfi Başkan; fındık uzmanı ; ona akıl danışalım dedik.Konu nerelere geldi.’’açıklamasını yapmak zorunda kaldı.
Başkan Lütfi Bayraktar ile tüm bu konuları ama asıl önemlisi fındık üzerine konuştuk.
‘’ Sayın Başkan ; Son bir aydır; Fiskobirlik’in Sakarya’da Büyükşehir Belediyesinin kurmayı planladığı Çikolata Fabrikasına ortak olacağı konuşuluyor.Son olarak Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce bu iddianın gerçek olmadığını açıkladı.
Lütfi Bayraktar :
Aslında konu çok net . Ama suyu bulandırmak istersen; yada başka bir pencereden bakmak istersen durum daha farklı. Bu konuda ben daha önceden açıklamada bulunmuştum. Böyle bir durumun olmayacağı yönünde. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımızda yatırımın kendi yatırımları olduğunu söyledi. Sanırım ; her şey açık. Size kısa bir örnek vereyim. Siz gazetecisiniz. Sizinle de bir tanışıklığımız var. Bende bir gazete çıkaracağım. Ne yaparım; sizde dahil bu işi bilenlere sorarım. Maliyeti ne ; teknik şartları ne ; lojistik gereksinimleri ne ? Bunu doğal olarak bu işin içinde olanlara sorarım. Bu çikolata fabrikası konusu da böyle. Sayın Başkan teknik konuları sordu. Kısaca , Giresun’dan hiçbir yatırımı başka bir yere götürdüğümüz yok. Böyle bir düşüncemiz olmadı , olamazda. Biz var olan yatırımlar üzerine Giresun’a daha başka ne katabiliriz onun derdindeyiz .Bu arada bu gazete işini röportajı yapan siz olduğunuzdan ve sizin mesleğiniz olduğundan verdim. Sonra bu konuşmayı bağlamından koparıp, Lütfi Bayraktar gazete çıkaracakmış demesinler. Şaka bir yana durum bu kadar net.
Editör ;
Hep merak ettiğim bir şey var ; biz fındık konuşuyoruz ama bakıyorum inanılmaz bir çikolata pazarı var.Üstelik fındık bu işin içinde ama doğru düzgün fındık üretimi olmayan ülkeler çok ciddi cirolar yapıyor.
Lütfi Bayraktar :
En can alıcı soru; aslında ülke olarakta bizim kafa yormamız gereken soru bu. Bakın ; Türkiye ihracatçılar meclisi verilerinden bahsetmek isterim. Veriler bizim ülke olarak katma değerli ürünlere ve markalaşma yolunda uzun vadeli ve sürdürülebilir stratejilere gecikmeden geçmemiz gerektiğini gösteriyor.
Artan dünya nüfusu paralelinde fındık ve fındık mamullerine olan ilgi ve pazarın büyümesine rağmen, ülke olarak hala fındıktan yeteri kadar gelir elde edemiyoruz. Bunun için, en başta tarımsal örgütlenme ve kooperatifçiliğin güçlü hale getirilmesi ve katma değerli ürünlerin üretilmesindeki sanayi yatırımları ve markalaşma stratejilerinin yapılması gerekiyor. Katma değerli ürünler hem ciro bakımından, hem de karlılık bakımından sanayici ve ülke ihracatına büyük ivme yaratacaktır.
Ülke olarak, takvim bazında ihracat verilerine bakıldığında, toplam ihraç edilenin büyük bir oranı çikolata ve şekerli mamullerde markalaşmış ülkelerin (Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre, Avusturya, Belçika, Hollanda vs.) ithal ettiğini görüyoruz. Bu ülkelerde yerli fındık üretimi yok denecek kadar az ve fındıkta ithalatçı ülkeler olmasına rağmen, ileri üründe markalaşmış ve sanayisini oldukça geliştirmiş ülkelerdir.
Editör;
Türiye bu pazarda yol kat edebildi mi ?
Lütfi Bayraktar ;
Son yıllarda , çikolata ve çikolatalı ve şekerli ürünlerde çeşitliliğin ve markalaşmanın artması umut verici. 2025 yılında, bu pazarın 1 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Peki dünya pazar payından Türkiye ne kadar pay alabiliyor esas bunu değerlendirmek lazım. Çikolata endüstrisi analistleri küresel çikolata pazarın da milyar dolarlar konuşuluyor .Yıllık yüzde 5 büyümeyle 2025 yılında 150 milyar dolar ciroya ulaşılacağını öngörüyor. Fındık ihracımızdan elde edilen ortalama gelire bir bakın birde . Dünya ticaretinde ileri mamule dönüştüğünde elde edeceğinİz gelire; arada ülkelerin liderlik değerlendirmesinde yeni ve trend kriterler arasına, tarım ürünleri ve tarıma dayalı gıda sanayisindeki markalaşma girecektir.
Editör;
‘’ Aslında bildiğim kadarıyla Türkiye’deki fındıktaki tat dünyada hiçbir ülkede yok.Hatta Giresun bu konuda bir marka.
Lütfi Bayraktar:
Türk fındığı dünya fındık pazarında Turkish hazelnut olarak ayrı bir yere sahip. Dış alıcıların yoğun talebinin nedeni de Türk fındığının lezzet ve kalitesinden ileri geliyor. Türk fındığının içinde yer alan (halk arasında Giresun yağlısı) Giresun Tombul fındığı, coğrafi işaret tescili almış bir üründür. İklim ve toprak yapısı, bu bölgeye has olduğundan çok ayrı değerli bir fındık
. Zar atma ve kavurma verimliliği oldukça yüksek olduğundan, sanayici açısından da ayrı bir değeri var.
Editör
Birde benim dikkatimi çeken bir konu var..Fındık bana göre dünyada Allah’ın bizlere lütfu bir ürün.. Ama çok uzun yıllardır; fındık bahçeleri var. Buralara yeterince iyi bakıyor muyuz ?
Lütfi Bayraktar :
Fındıkta kalite ve verimi artırabilmemiz için, öncelikle kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri hayata geçirmeliyiz. Orta ve Doğu Karadeniz’deki yaşlı ve verimden düşmüş fındık bahçelerinin yenilenmesi, kısmen iyi durumdakilerin iyi tarım uygulamaları kapsamına alınması, çiftçilerin bilinçli tarıma teşvik edilerek tarım danışmanlığı uygulamasının kalıcı kılınması önemli.
Tabi şöyle bir durum daha var. Diğer ülkelerdeki fındık çeşitlerinin kalite, lezzet, aroma ve mineral/vitamin değerleri incelendiğinde, ülkemizde yetişen fındıkla kıyas dahi edilemez. Zaten fındığın tarihi incelendiğinde,fındık Giresun ve Karadeniz’den dünyaya yayılmıştır.
Editör
Biraz da siyaset.Adınız şu aralar AK Parti Sakarya İl Başkanlığı için geçiyor
Lütfi Bayraktar
Bende okuyorum..Benim duruşum; dünya görüşüm dava bilincim bellidir.Benim Cumhurbaşkanımıza olan sevgim saygım da bellidir.Dediğim gibi bende okuyorum.Ama her ziyaretten her konuşmadan anlamlar çıkarmamak lazım. Ayrıca ; ben hayatımın hiçbir döneminde kulis yapmam; kapalı kapılar ardından hesap ta yapmam.
Bizim siyasi çizgimiz ve hayata bakışımız nettir. Bazı şeyler vardır insan iradesinin geçerli olmadığı tesirsiz kaldığı işte o anlarda insanın iradesi değil Allah’ın takdiri hükmeder. Ben hep böyle baktım. Zaten böyle baktığım için de kadere teslim ve tevekkül ettim.
Şunuda ifade edeyim şu aralar bütün mesaim ve yoğunluğum FİSKOBİRLİK üzerine
Comments