top of page

Kimsenin verecek cevabı yok. Sadece rakam, sadece tabela.

CHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Üniversitesi dahil 12 üniversitenin bölünerek yeni üniversitelerin oluşturulmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları itirazın reddedildiğini belirterek, “Sakarya Üniversitesi bölündü, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi oldu. Tabela değişikliğiyle gerçekleştirilen bu düzenlemenin kime ne faydası oldu, nasıl bir fark yarattı? Akademinin, gençlerimize istihdam yaratacak, nitelik kazandıracak bir düzenlemeye ihtiyacı var, sayısal artışlara değil” dedi.

Özkoç yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları itirazda kendisinin de imzası bulunduğuna işaret eden Özkoç, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Biz, yıllardır Sakarya’ya ikinci üniversite kurulmasını istiyoruz. Sakarya’nın ve Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu istihdam alanlarına, üretim projeksiyonuna, ihtiyaca cevap verecek, gençlerimize nitelik kazandıracak üniversiteler oluşturulmasını istedik. Bu düzenlemeyle ortaya çıkan tablo, sadece bir tabela değişikliğinden ibaret.

“KİME, NE FAYDASI VAR”

Hiçbir altyapı yatırımı yapılmadan kağıt üzerinde, sayı artırmaya yönelik gerçekleştirilmiş bir iş. Kimseye faydası olmadığı gibi zararı var. Bölünmeyle; akademik kurumsal altyapı bozuldu. Üniversitelerin, köklü kurumsal kimlikleriyle gerçekleştirdikleri Erasmus gibi uluslararası anlaşmalar sona erdi.

Ulusal ve uluslararası tanınırlıkları, mirasları ellerinden alındı. Kim, ne kazandı? Bu bölünme, Türkiye’deki ve Sakarya’daki akademik eğitime ne kattı? Kimsenin verecek cevabı yok. Sadece rakam, sadece tabela.

Ülkemizde şu anda 129 devlet üniversitesi var. Bunların bir kısmında öğretim görevlisi yok. Ne yazık ki üniversitelerin bazı bölümlerinde öğretim görevlisi var, öğrenci yok. Zayiat. Niteliksizlik. Programsızlık.

İKİ GENCİMİZDEN 1’İ EĞİTİM VE İSTİHDAMDAN YOKSUN

Yaratılan bu tablonun somut karşılığı ise yüzde 27’yi bulan, rekor genç işsizlik. Yüzde 27, Cumhuriyet tarihinin rekor düzeyi. Bu oranın üzerine, çalışmayan ve eğitimde olmayan yüzde 29’u da eklediğimizde; gençlerimizin yüzde 56’sı işsiz ve boşta. Başka bir deyişle, resmi rakamlara göre, en büyük gücümüz, geleceğimiz olan gençlerimizin yarısı, iki gencimizden bir’i en verimli çağını eğitim ve istihdam imkanından yoksun geçiriyor.

Eğitim sisteminin, akademinin bu tabloya çare bulması gerekiyor, tabela üretmesi değil. Eğitimde nitelik istiyoruz. Altyapı istiyoruz ve temel olarak gençlerimize istihdam yaratacak bir eğitim planlaması talep ediyoruz.” 



bottom of page