top of page

Başkan Mutlu Işıksu ve şu UNESCO ödülü meselesi

Post-Truth.


Son yıllarda özellikle siyasette çok etkin rol oynuyor.


Hatta geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkan yardımcısı Ali İhsan Yavuz ; özellikle CHP’nin Post Truth siyaseti yaptığını söylemişti


Peki ne demek bu Post-Truth.


Nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu.


Yani diyor ki ; gerçekler önemli değil; insanlar olaylara duygusal bakıyor.


Özellikle politikada kitlelerin doğru olmayan şeyleri doğruymuş gibi algılaması için kullanılıyor.


Bunları neden anlattım.


Bir süre önce Birgün Gazetesinde bir haber çıktı.


Birgün gazetesiinin hangi siyasi oluşuma yakın olduğunu söylemeye gerek yok.


Orada Ocak aynda Paris’te düzenlenen Uluslararası İdealkent Ödülleri Töreni ile ile ilgili bir haber vardı.


Haberde AK Partili Belediyelerin bu ödülü UNESCO‘nun verdiği bir ödül gibi kamuoyuna lanse ettiklerini belirtiliyordu.


Aslında ; ödül töreni UNESCO’nun Paris’teki binasında yapılmıştı.

Şimdi gelelim işin bizi ilgilendiren bölümüne.


Adapazarı Belediyesi, “Çocuk Hakları Sokağı” projesi ile Kent Araştırmalar Enstitüsünce UNESCO'nun Paris'teki genel merkez binasında ödül aldı.


Sonrasında Birgün gazetesinde çıkan bu haberlerin, bizim yerel medyaya yansıması oldu.


İşin içine Adapazarı Belediyesi ve Başkan Mutlu Işıksu’yu çekip algı oluşturmaya çalışanlar girdi.


Yani; yazının başında bahsettiğim Post-Truth.

Meseleyi gerçekçiliğinden uzaklaştırmak.


Kamuoyuna ;’’ Bak Mutlu Işıksu ödülü UNESCO‘dan almamış algısını yaymak.


İyide Mutlu Işıksu hiç bir konuşmasın da bu ifadeyi kullanmamış ki.


Başkan ışıksu; ‘’Hiçbir twitinde biz Unesco’dan ödül aldık demiş mi ki ?


Adapazarı Belediyesi hiç bir haber metninde böyle bir açıklama yapmamış ki.


Ama bunun bir önemi yok.


Amaç doğru olmayan şeyleri doğruymuş gibi algılamasını sağlamak.


Çünkü; Post-Truth’da gercek olan 'algılanandır’.


Raif Ugan yazdı







bottom of page